Teror terimi, dehset ve korkuyu belirtirken, terorizm, bu kavrama sureklilik ve siyasal icerik katmaktadir. Buradan hareketle terorizm, "Savas ve diplomasi ile kazanılmayan sonuclari elde etmek, korkutmak ve itaat ettirmek icin bir teoriye, felsefeye ve ideolojiye dayanılarak siyasi maksatlarla iradi olarak teror ve siddetin sistemli ve hesaplı bir sekilde kullanilmasidır."
Teror ve terorist algimizı netlestirmek, terorun bunyemizde nerelere kadar sirayet ettigini tespit etmek zorundayız. Terorun hedeflerine hizmet etme bakımından eli silah tutanla, teror orgutunun direktifleriyle kalem oynatan gazetecinin, harac toplayanin, uyusturucu satanin, eleman devsirenin, STK (Sivil Toplum Kurulusu), Dernek faaliyeti yapanin hicbir farki yoktur.
Kurt sorunu, bugunku asamada artik AYRILIKcI KURT SORUNUDUR. Uç-bes yil oncesine kadar sadece teror sorunu olarak nitelenebilecek ve terore karsı alinacak etkin tedbirlerle ve bolgede yapilacak egitim ve ekonomik uygulamalarla cozulebilecek olan sorun, acılim ile baslayan ve istenerek veya istenmeyerek Kurt Ulusu insasini ve Buyuk Kurdistanin gerceklesmesi dusuncesini beraberinde getiren sureç ile birlikte artik terorun de otesinde bir boyuta ulasmistir. PKK silah biraksa dahi, sorun sona ermeyecek; belki de Silahtan arindigi ve sivil bir gorunum kazandigi icin Kurtlerin Turkiye'den ve yasadiklari diger ulkelerden ayrilarak kendi devletlerini kurma talepleri, uluslararasi camiada daha mesru bir hale gelecektir.
ABD, Suriye'nin kuzeyinde PKK'nin Suriye kolu olan
PYD/YPG'ye dayanarak bir "Amerikan Koridoru" insa etmeyi hedefliyor. ABD bu amacla once DEAS'e karsi YPG'yi "kara gucu" ilan etti, ardindan YPG'ye 4 bin 900 TIR silah gonderdi, simdilerde de YPG'den bir "konvasiyonel ordu" olusturmaya calisiyor.
Ocak 2018'de ABD disisleri yetkililerinin Suriye'de PYD yetkilileri ve Kandil'den gelen PKK yoneticileriyle birlikte toplanti yapmasi, ardindan ABD'nin YPG'den 30 bin kisilik bir sinir gucu olusturacagini aciklamasi, "Amerikan Koridoru" insa etme stratejisi olarak onumuzde duruyor.
