Overview
Maalesef bugün nerede ise hepimiz, hastayız! Hastalıklarımızın ise çeşit çeşit adı olsa bile en yaygın olanı: "Parçalama Hastalığı" olup çok da kolay tedavi edilebilecek gibi de görünmemektedir.
Günümüzde, teknolojik gelişmişliğin de etkisiyle: İnsanoğlu, bütünü anlamak için onu parçalamayı seçti. Parçaları üzerinden bütünü; anlamaya ve tanımaya çalışmaktadır.. Oysa ki, parçaları birleştirerek bütünü tanımak hem daha kolay, hem de daha doğal bir yöntem olduğunu da bilmesine rağmen.
Yıllardır; maddeleri parçaladık yetmedi. Atomları parçaladık bitmedi. Bu iş daha nereye kadar gidecek? Ve ne kadar daha sürecek? Bilinmez! Ancak bizler, bir an önce maddeleri ve sistemleri parçalamaktan vazgeçmek mecburiyetindeyiz! Yoksa: Korkarım çok yakında, yeryüzündeki yaşamı kökünden bitireceğiz!..
Bu arada, bazı "Laboratuvar Kaşiflerine" de birkaç hatırlatmada bulunmak isterim:
Hani; Sizlerin, mikro organizmaları incelemek için hergün baktığınız o devasa büyüteçler'iniz (Dev Elektron Mikroskoplarınız) var ya! İşte o büyüteçler; incelediğiniz o organizmaları, sizlerin gözünde milyonlarca kez büyütmekte iken; sizleri de belki onların "gözünde" milyonlarca kez küçültüyor olmasınlar (?) Yine: Belki de sizler; onları tanımaya çalışırken; onlar da bizleri anlamaya çabalıyor olmasınlar? Dahası: Belki de onlar da bizleri merak ediyorlardır (?) Kim bilir? Ne dersiniz? Bir de böyle düşünmeyi denemelisiniz!..
"LABORATUARDAKİ İBLİS"
{ŞİİR LİSTESİ & İÇİNDEKİLER}:
YAZAR HAKKINDA {ÖZ GEÇMİŞ}
TANITMALIK {PROSPEKTÜS}
TİN VE TEN
ZERRE
LABORATUARDAKİ İBLİS
BİZDEN MİDİR?
RUH YARASI
KONDU
NEFES
İSTİRİDYENİN HÜNERİ
MOLEKÜLER SEYAHAT
YARIŞ
LİNÇ
HIZ/HAZ ÇELİŞMECESİ
HALİS YAPAYLIKLAR DİYARINDA -1
MAZİDEKİ AYAK İZLERİM
MANİSA TARZANI
ARKA KAPAK
Şa’irin Yayınlanmış Diğer Kitapları
VEYSEL TOPALOĞLU (ŞAİR; SADEKUL)
Product Details
BN ID: | 2940151867351 |
---|---|
Publisher: | Veysel Topaloglu |
Publication date: | 04/11/2015 |
Sold by: | Smashwords |
Format: | eBook |
File size: | 2 MB |
Language: | Turkish |
About the Author
Geçmiş, herkesin kendi geçmişi;
Bana ne?
Başkasının geçmişinden demeyin!
Ben, size bunun nedenlerini söyleyeyim:
Geçmiş, geçip gitmiş de:
Giderken neler neler götürmüş?
Onlara bakmalı!
Budur: Konunun özü,
"Gemi dolusu" sözü;
İse geride bırakmalı!
Bilelim ki: Bazılarının geçmişi toza (pembe),
Bazılarının ise köze (kor) benzer!
Benimki hangisi? Onu da siz söyleyiniz!
Manisa'nın Demirci kırsalında: Bir
Çiftlik evinde: (Bin dokuz yüz altmış yılının:
Yirmi altı Mayısında) Dünyaya geldim.
Ve Dünyanın gailesine öyle daldım.
Biz köy çocukları, elimiz ekmek
Tuttuğunda; mutlak diğer elimiz de iş tutar.
Ana kucağından, doğanın kucağına hızlı geçeriz.
Etrafımızda olanları ise çabuk seçeriz
Bahçede çalışırız: Oyun gibi görürüz.
Kuzu, koyun güderiz: Oyundur deriz!
Daha ben çok ufacıkken:
Dokuz yaşında bir çocukken;
Bir gece yarısı "yer altı canavarı" uyandı.
Aniden kapılarımıza dayandı.
Hiç istemeden, kendisiyle böyle tanıştım.
Başlarda; yedi nokta küsur ile sallayan canavar:
Bizleri, her an sallar oldu.
Sanma ki: Alıştım:
Çok korktum!
Ve
Çocukluğumu unuttum!
Mevsimlerden: Kıştı.
Herkes bir yerlere sığınmıştı!
Üstte: Yarı yırtık bir çadır.
Altta: Birkaç tahta, üstü hasır
Orta yerde: saç soba
Şanslı isen Çıkarsın sabaha?
Tüm zorluklar gelip geçti.
Üzerinden üç beş sene daha geçti.
Tam rahatladık derken:
Ben delikanlılığa girerken;
Başka bir canavar çıktı.
Bizim kuşağı, neredeyse biçti!
Dün, saklambaç ya da sek sek
Oynadığımız sokaklarda: Artık
Kurşunlar sek sek oynuyor
Ve İnsanları, arayıp buluyordu.
Köşe başlarındaki yolları,
Sevenlerden daha çok
Ölüm; gözlüyordu!
Arkadaş, arkadaşıyla kapıştı.
Birçoğumuzun kolları:
Henüz, saatle tanışmamışken;
Demir kelepçe ile tanıştı
Bir sabah türkülerle uyandık:
Terör canavarından kurtulduk dedik!
O da ne?
Genç demokrasimizi,
Bir başka canavarın ağzında gördük!
Yer gök postal sesinden inledi.
Millet, uzun süre;
"Netekim paşayı" dinledi.
Canavarlar sırasıyla geldi geçti.
Sinelerimizi deldi geçti
Sonunda, öyle bir canavar geldi ki:
"Yedi başlı" olan bu canavardan
Kurtulmak bir hayli zor görünüyor!
Hangi başıyla mücadele edeceksin ki!
"Enflasyon başı" cepçi,
Eli hep dar gelirlinin cebinde;
"İstihdam başı" ise ekmekçi,
Sürekli ekmeklerimizi yutuyor!
Hepimizin eli, canavarın midesinde
Gece gündüz durmadan aranıyor!
Ben bir garip Veysel'im:
Bazen bir sel'im,
Taşarım ve yıkarım bendimi.
Bazense bir yel'im:
Eser de kırarım diye:
Bir goncayı;
Tutarım!
Hep kendimi.
Dostlar!
Birbirini kovalayan yıllar,
Beraberinde, beni de kovaladı:
Sarsıntılı yıllar,
Çalkantılı yıllar
Derken;
Sıkıntılı yıllara gelip
Oralarda kaldım. Artık, yoruldum!
Masallarda, canavarlarla savaşanların;
Mutlaka, ya sihri ya da bir iksiri vardır:
Ben ise tipik bir Anadolu insanıyım:
Kemliğe ve hamlığa izin vermez lisanım!
Sadece, şu kısacık ömrümde:
Bu kadar çok canavarla,
Tanışmak zorunda kaldığım için;
İçimde hep burukluk ve tiksinti vardır!
Özetle, diyenler için;
Gazi üniversitesi, iktisadi İdari Bilimler Fakültesi, Maliye Bölümünden mezun oldum. Askerliğimi, yedek subay olarak yaptım.
Uzun yıllar; bir bankada: Mali Analist ve Şube yöneticisi (Müdür) olarak çalıştım. Evli, barklı, çocuklu; kendi halinde ve mutlu bir insanım..
VEYSEL TOPALOĞLU